Bugün benim için milat.
Hayatımda çok hayal kırıklığına uğradım, uğrayanları izledim yanında oldum.
Ama hiçbiri beni bu günkü kadar etkilemedi.
Yıkılmaz sandığım sadece duygusallığına verdiğim, arkadaşlarından hatta akrabalarından bile hesap sormamış o koca çınarın gözlerinin içindeki hayal kırıklığını gördüm.
İnsanoğlu işte ''vefasız'' deyip geçemedim.
Karşımda öyle hüzünlü dururken elimi, kolumu nereye koyacağımı bilemedim.
Ne diyeceğimi de.
Hayat boyu bana verdiği hangi öğüdü, dersi kendisine seçip söyleyecektim?
Sustum, sustuk.
''Aç mısın?'' dedim.
''Halim yok'' dedi.
''Kahve'' dedim ''kahve yapayım sana iyi gelir''
''Çok içtim'' dedi.
Anladım ki en acısından içmiş benim zaman zaman yaşadığım şeyler gibi.
''Ahh be!'' dedim içimden ''keşke bir tek ''kahve'' acı olsaydı şu hayatta''.
Konuşmaya yeltendim.
''Konuşmasak'' dedi.
Ne çok benzediğimizi fark ettim.
Uykuya sığındı benim gibi.
Sevgili blog o kadar zor ki bazı şeyleri anlatmak.
Hayatımda hiç bu kadar çaresiz kalmamıştım.
Ve o an fark ettim ki bize hayat boyu öğüt veren, teselli eden ve koşulsuz sevenlerin karşısında;
moral verecek cümleleri seçemeyecek kadar küçük, ama acısını anlayabilecek kadar büyüğüm.
Sevgiler. Bu sefer Nes sadece Nes...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder