Mesnevi'den bir hikaye;
Bir gün, bir bilge,
kendi türleriyle uçmayı reddeden iki ayrı cins kuşa rastlar yol kenarında.
Hayli merak eder bu iki farklı yaratığın nasıl olup da kendi aileleriyle, ait
oldukları yerlerde yaşamak istemediklerini, nasıl olup da bir 'yabancı'yı kendi
kardeşlerine yeğlediklerini.
Biri karga, biri
leylek... O kadar farklıdır ki kuşlar, ihtimal veremez birbirlerini
sevdiklerine, kardeşleriyle değil de birbirleriyle uçmayı yeğlediklerine. Öyle
ya, karga dediğin kargalarla uçmalıdır, leylek dediğinse leyleklerle.
Yaklaşır ve merakla
inceler kuşları. Ta ki her ikisinin de topal olduğunu keşfedinceye kadar. O
zaman anlar ki, birlikte kaçar, birlikte uçar, birlikte yaşarlar beklenenlerin
yanında tutunamayanlar. O zaman anlar ki, sahip oldukları değil, sahip
olmadıklarıdır kimilerini birbirlerine yakın kılan. Topal kuşlar birbirlerinin
'arıza'larını bilir ve sömürmek ya da örtmek yerine kabullenirler öylesine. En
sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil, ortak yoksunluklar üzerine
kurulanlardır. Aynı şekilde zengin, aynı şekilde mesut olanların ortak
paydaları sabun köpüğü gibidir uçar, söner. Ortak acı, ortak hüzün, ortak
pürüzdür esas yakınlaştıran, yaklaştıran...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder